Müdürün Mesajı

Günümüzde Türkiye ile Bangladeş arasındaki geniş coğrafi uzaklığa rağmen iki ülke arasında derin ilişkiler gözlenmektedir. İki ülke arasındaki bu bağ, esas olarak kamu diplomasisi aracılığıyla güçlendirilmiştir. Bangladeş’in milli şairi Kazi Nazrul İslam’ın “Kemal Paşa” şiirine baktığımızda, Atatürk’ün önderliğindeki Türk Kurtuluş Savaşı ve devriminin tüm hikayesinin burada şiirsel bir şekilde ortaya çıktığı görülmektedir. Bengalli okurlar, inkılâp tarihini bilmeseler de bu şiirle Türk inkılâbının sadık taraftarları ve Kemal Paşa taraftarları olmaya mahkûmdurlar. Kemal Paşa, sadece Bengalli Müslüman toplumuna değil, aynı zamanda Hindu aydınlarına da bir ilham dalgası getirmiştir. Nobel ödüllü Bengalli şair Rabindranath Tagore ile bisikletle dünyayı gezen Bengalli yazar ve gezgin Ramnath Biswas’ın yazıları bu bağlamda önemli eserlerdir. Bunun yanı sıra Kazi Nazrul’un editörlüğünü yaptığı Dhumketu dergisinde 1922 yılında Hindu kadın şair Sri Sarsibala Basu’nun Atatürk hakkında bir şiir yazdığı görülmektedir. Atatürk hakkında şiir yazmış olan muhtemelen ilk kadın şairdir. Kemal Paşa, Bengal’de o kadar popüler olmuştu ki, her evde erkek çocuklarına ‘Kamal’ adı verilirdi. Kemal kelimesinin kendisi bir kahramanlık sembolü haline gelmişti. Bengal ulusunun babası Bangabandhu Şeyh Mujibur Rahman bile oğluna ‘Kamal’ adını vermişti. Kemal Atatürk’ün Bangabandhu’nun siyaset felsefesi üzerindeki derin etkisi de dikkate değerdir. Kısaca, Bangladeş’in bağımsızlık tarihinin ve bağımsız Bangladeş’in felsefi konumunun birçok yönden Kemal Atatürk’e borçlu olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Bengal bölgesine İslamiyet’in girmesinden başlayarak, yukarıda belirtildiği gibi birçok tarihsel ve kültürel açıdan Türkiye-Bangladeş ilişkisinin incelenmesi mümkündür. Bengalce dilinde hala birçok Türkçe kelimenin bulunması da oldukça dikkate değerdir. İstanbul Gedik Üniversitesi Bangladeş Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin, bu iki ülkenin kardeşlik bağını daha da güçlendirmek için önemli bir rol oynayacağına olan inancım tamdır. Düzenlediğimiz tüm etkinlikler arasında, Türkiye’nin ilk Bengalce dil kursunu vermiş olmamız en önemlilerinden biridir. Bu kurs, Türk vatandaşlarının Bangladeş’i daha iyi anlamalarını sağlamak ve çeşitli alanlarda Bangladeş ile işbirliği yapmak isteyenler için hizmet vermektedir ve şüphesiz ki Türkiye-Bangladeş ilişkisinin tarihinde önemli bir iz bırakacaktır. Türk vatandaşlarının Bengalce öğrenmelerinin bu kadar kolay olmasının nedeni, iki halk arasındaki güçlü kardeşlik ve akrabalık bağlarıdır. Mevlana Rumi’nin güzel sözünü hatırlamak gerekir: “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar birbiriyle daha iyi anlaşır.” Umarım Türkiye-Bangladeş ilişkisi, Bangladeş Merkezi’nin çeşitli faaliyetleriyle daha da güçlenir.

 

Shakil Reja Efti

Müdür

Bangladeş Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi

16 Aralık 2023

 

With a sense of great pride and privilege, I am welcoming you all to the Bangladesh Study and Research Center of Istanbul Gedik Center, the first ever Center opened in Turkey on Bangladesh- a country that is intimately linked with Turkey over shared history, cultural proximity, religious affinity and common developmental aspiration. Located in a region of South Asia, Bangladesh has been able to draw the attention of international players for its rising geopolitical importance and phenomenal socio-economic growth and achievements.  The country has garnered international recognition in a number of areas, such as poverty alleviation, women empowerment, natural disaster management, climate change, migration etc. With its over 160 million people, growing middle class, rapid industrialization, societal harmony and geographical location and connectivity, Bangladesh has become a potential place to be explored for commercial and economic engagements. Moreover, Bangladesh and its neighborhood is increasingly becoming a geopolitical theater over the cooperation and competition of major global powers, thanks to their renewed interests and prominent postures in the region.

Bangladesh and Turkey are brotherly countries and their relations are deep-rooted. Their relations cannot and should not be understood through a traditional framework, stitched by only political, commercial, and cultural interactions and exchanges. This is much deeper and comprehensive and that needs to be evaluated from wider angles and perspectives. Not only on bilateral fonts, both countries seemingly enjoy considerable space and scope to coordinate their positions at regional and international platforms on contemporary issues of global significance. Given the multidimensional nature and character of Bangladesh- Turkey cooperation, it seems to be imperative to learn each other’s limitations, strengths and sensitivities in order to fully realize the potentials the two countries’ offer in their greater collaborative mechanism.

Bangladesh Study and Research Center is committed towards facilitating and strengthening the understanding and connectivity between the brotherly peoples of Bangladesh and Turkey by producing/presenting information, analyses and reports as well as holding various academic and cultural events on Bangladesh’s historical evolution, political matrix, societal tapestry, economic advancement, cultural heritage as well as international relations and foreign policy priorities. The Center is determined to make its best efforts to play an effective role, in one way or another, in further consolidating and deepening the bonds of friendship between Bangladesh and Turkey.

Lets wish this newly created Center a great success in the time to come, in terms of achieving its objectives, for which it is meant for.

 

Kamrun Nahar

Former Director

Bangladesh Study and Research Center

Aday Bilgi
💬 Bilgi almak istiyorum.
Gedik Üniversitesi
Merhabalar 👋
Size nasıl yardımcı olabiliriz ?