Damien Comolli Üniversitemizde Söyleşiye Katıldı
Fenerbahçe Spor Kulübünün Sportif Direktörü Damien Comolli 18 Ekim 2019 günü Üniversitemizin Spor Bilimleri Fakültesi Spor Yöneticiliği Bölümü tarafından düzenlenen söyleşiye katıldı. Bu faaliyete katılan Comolli, Türkiye geldiğinden bu yana bir Üniversiteye yaptığı ilk ziyaret olması bakımından önemli bir aktivite olma özelliğini taşıyor.
Geniş bir katılımcı kitlesinin izlediği bu konuşmada, kendisine iletilen soruları büyük bir sabır ve özenle cevapladı. Spor kulüplerinin organizasyon yapısına ilişkin gelen soruya karşılık, kulüp başkanı, teknik direktör ve diğer çalışanların görev ve fonksiyonlarını açıkladı, düzen ve disiplinin görevlerin sürdürülmesi için gerekli olduğunu açıkladı.
Spor kulüplerinin etkin ve verimli bir performans sergilemesinin biraz da takımın başarısı ile ilişkili olduğunu ancak bunun sağlanabilmesi için kulüpteki diğer unsurların çok yüksek bir tempoda çalışması gerektiğinden söz etti. Analiz, beslenme, alt yapı, seyahat organizasyonları, antrenmanlar, sağlık ekibi gibi çalışmalarda üst düzeyde bir performansın gerekliliğinden bahsederken sağlık ekibinin bir çalışmasını ekstrem bir örnek olarak verdi: Bir futbolcunun ayağındaki sakatlığın ne kadar süre içinde iyileşeceğini sorduğunda “2 ay” cevabını aldığını, aynı soruyu bu alanda dünyanın en iyisi olan Amerika Birleşik Devletlerindeki hekime de danıştığını, onlardan da “2 ay” yanıtını aldığı söyledi.
Sportif Direktörlüğün ne olması gerektiği şeklindeki soruyu çok detaylı biçimde aktaran Comolli, bir ara “Sportif Direktör olmak isteyen var mı?” şeklindeki bir soruyu izleyen öğrencilere sordu. Bir öğrenci ‘Ben istiyorum’ dediğinde kendisinin bu işi yaparken hangi aşamalardan geçtiğini açıkladı. 21 yaşında iken Monako’nun U16 takımda çalışmaya başladığını, o zaman göklere uçtuğunu, daha sonraları, uzun sürelerde Tottenham, Liverpool ve Arsenal gibi İngiltere’nin en ünlü kulüplerinde deneyim kazandığını belirtti. Şimdi 47 yaşında olduğunu ve Fenerbahçe’den teklif gelince Türkiye’nin en organize ve güçlü takımlarından biri olduğunu bildiği için bu görevi kabul ettiğini açıkladı.
Kulüplerin bütçeleri içinde yer alan en önemli kalemin transferde olduğu açıklayan Comolli, bu konunun bazı kulüpler tarafından farklı şekillerde değerlendirildiğini söyledi. Alt yapılardan gelen oyuncuların mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini, kendisinin çoğu zaman U13 dâhil birçok altyapı takımlarının antrenmanlarını izlediğini açıkladı. Ama buna karşılık bazı Avrupa kulüplerinin çok agresif bir transfer sistemi uyguladığını, örneğin Juventus’un 100 Milyon Euro vererek Ronaldo’yu transfer edebildiğini ekledi.
Altyapı konusunda ciddi bir hazırlıkları ve uygulamalarının bulunduğunu, yüksek transfer ücretleri yerine buralardan yetişen futbol oyuncularının profesyonel takıma kazandırılmasının çok daha iyi olacağını bildirdi. Bütçe konusunda görüşürken bir öğrencimizin sorduğu soru oldukça çarpıcı idi: “Geçtiğimiz sezon Basketbol Takımının Avrupa Şampiyonu olduğunu fakat buna karşılık Futbol takımın çok tehlikeli sıralarda bulunmasını nasıl açıklarsınız?” dediğinde, Comolli, Basketbol Şubesinin bütçesini Avrupa’nın en iyi 3 bütçesi içerisinde yer aldığını, Futbolun bütçesinin ise 50. sırada yer aldığını söyledi.
Futbol Federasyonu ile olan ilişkilerde, onların oldukça profesyonel olduklarını Türk Futbolu için önemli başarıların geleceğine inandığını söyledi. Taraftarlarla olan ilişkiler ve Medya konusunda ise önlerinde kat etmeleri gerekli epeyce bir yolun olduğunu açıkladı. Medyanın son zamanlarda yeterli haber elde edemediğini, bir haberin birçok medya kuruluşu tarafından aynı şekilde haber olarak kullanıldığını söyledi.
Öğrencilerimizin bu konuda ne gibi eğitimler ve neler yapmaları konusunda da çeşitli bilgilerini paylaşan Comolli, konuşmasının sonunda Rektörümüz Prof. Dr. Kamil Özer tarafından verilen anı plâketini aldı. Alkışlar arasında konuşmasını sona erdirdi.