ULUSLARARARASI HAYVAN HAKLARI KONGRESİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ
İstanbul Gedik Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Karşılaştırmalı Hukuk Uygulama ve Araştırma Merkezi (KAHUM), Bielefeld Üniversitesi, Pendik Belediyesi ve Pendik Kent Konseyi iş birliği ile Uluslararası Hayvan Hakları Kongresi 24-25 Aralık 2021 günü Pendik Atatürk Kültür Merkezi ve Pendik Mehmet Akif Ersoy Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kongre, Pendik Kent Konseyi Başkanı Sayın Süleyman Yılmaz, İstanbul Gedik Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerim Atamer, İstanbul Gedik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nihat Akkuş, Pendik Belediye Başkanı Yardımcısı Hakan Ögütcü‘nün konuşmaları ile başladı.
Kongre’nin ilk oturumunda HAYTAP Başkanı Av. Ahmet Kemal Şenpolat sivil toplum örgütlenmelerinin hayvan haklarının savunulması açısından önemine ilişkin sunumunda, somut bir örnek olarak HAYTAP tarafından gerçekleştirilen projeleri anlattıktan sonra, Türkiye’de sivil toplum örgütlenmelerinin devlet ile kamuoyu arasındaki iletişimi sağladığının altını çizdi. Oturumun ikinci konuşmacısı olarak İstanbul Gedik Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üy. Mazlum Doğan “Özel Hukukta Hayvanın Hukuki Niteliği” konulu sunumunu gerçekleştirildi. Doğan, konuşmasında geçmişten günümüze olan hak talepleri ile günümüzde hayvan hakları savunusunun paralelliğine dikkat çektikten sonra Türk hukukunda hayvanın nasıl nitelendirildiği ile ilgili tartışmayı ortaya koyarak son dönemde hayvanları bir canlı, hatta kişiliğe sahip olan bir canlı olarak değerlendiren yargı kararlarının söz konusu olduğunu belirtti. Oturumun son bölümünde İstanbul Gedik Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Ar. Gör. Mehmet Korkmaz, 7332 sayılı Kanun ile Hayvanları Koruma Kanunu’na Eklenen Ceza Normlarının Değerlendirilmesi konulu sunumunda 7332 sayılı Kanun ile hayvanlara karşı gerçekleştirilen bazı hareketlerin bir suç olarak düzenlenmesinin olumlu olduğunu belirterek eklenen bazı ceza normlarına eleştirel bir açıdan yaklaşarak bu normların belirli açılardan hayvan haklarının korunması konusunda yetersiz kalacağına ve yeni düzenlemelerin hukuki tutarsızlıklar içerdiğine dikkat çekti.
Kongrenin ikinci oturumunda İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi Başkanı Av. Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu, yeni yasal düzenlemeler sonrası hayvan hakları konusunda, hayvan haklarına ilişkin Türk hukukundaki yasal çerçevede meydana gelen güncel gelişmeleri değerlendirdi. Tavşancıl Kalafatoğlu sunumunda hayvanlara karşı suç işleyen kişilerin çocukluk dönemlerinden itibaren hayvanlara zarar verme eğiliminde bulunduğunu belirttikten sonra, getirilen yeni düzenlemelerin hayvan haklarının korunabilmesi açısından henüz en elverişli koşulları teşkil etmese de bu değişikliklerin bir başlangıç olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve hayvan hakları mücadelesinde ilerlemelerin önümüzdeki süreçte kat edileceği temennisinin bulunduğunu aktardı. İkinci oturumun ikinci konuşmasını Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üy. Engin Arıkan gerçekleştirdi. Arıkan, sunumunda etkileşimde olduğumuz hayvanların %95’inin endüstriyel çiftlik hayvanlarından oluştuğunu vurguladıktan sonra, endüstriyel hayvancılıkta hayvanların hangi koşullarda yetiştirildiğine dair kapsamlı bir sunum gerçekleştirildi. Sunumunda somut örneklere yer veren Arıkan, çiftlik hayvanlarının medyada, özellikle reklamlarda çok farklı ve iyi koşullarda gösterildiğini ancak gerçeğin bu şekilde olmadığını belirtti. Kümes hayvanları, büyükbaş hayvanlar ve balıklar dahil olmak üzere tüm çiftlik hayvanlarının içinde bulunduğu bu durumun insanlara sosyo-ekonomik olarak da zarar verdiğini belirten Arıkan, bu konu ile ilgili kurum odaklı çözümlere de uygulamadan örnekler gösterdi. İkinci oturumun son konuşması ise İstanbul Gedik Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Gülsün Aygörmez tarafından “Türk ve Alman Ceza Hukukuna Hayvanlara Karşı Suçlar konulu” sunumu çerçevesinde gerçekleştirildi. Aygörmez sunumunda Almanya’da ve Türkiye’de konuya dair olarak geliştirilen yasal mevzuattaki farklılıklara dikkat çekerken, Almanya’da hayvan haklarına ilişkin anayasal düzenlemelerin de bulunduğunun altını çizdi. Türk Ceza Kanunu’nda hayvanlara karşı işlenen suçlar başlıklı bir bölümün bulunmadığı ve hayvanlara karşı bir suç işlenmesi söz konusu olduğunda yaptırımların yetersiz kaldığı eleştirilerini yönelten Aygörmez, ceza normlarındaki tutarsızlıkları ve hayvanların korunması kapsamında ceza hukukunda yapılması değerlendirilebilecek değişiklikleri ele aldı.
Kongrenin ilk gününün son oturumunda ise Pendik belediyesi Veteriner İşleri Bölüm Sorumlusu Kaan Mustafa Yılmaz hayvan haklarının korunmasında belediyeler tarafından yürütülen projelere örnek olarak Pendik Belediyesi tarafından yürütülen projeleri tüm detayları ile izleyicilere aktardı. Yılmaz, hayvanların aşılanmasından, barınaklara yerleştirilmesine, artık yemeklerin hayvanlara ulaştırılmasından, hayvanların sahiplendirilmesine kadar Pendik Belediyesi bünyesinde gerçekleştirilen birçok hizmeti ve uygulamadaki işleyişlerini anlattı. Hayvanların doğal yaşamına insanlarca müdahale edilmesinin doğru olmadığının altını çizen Yılmaz, bu konuda Pendik Belediyesi’nin hayvan haklarının korunmasından yana olan faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu belirtti. Son oturumun, son konuşması ise İstanbul Gedik Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Ar. Gör. Elif Naz Arıkan tarafından iklim değişikliği ve hayvan hakları konusunda gerçekleştirildi. Arıkan, sunumunda iklim değişikliğinin ciddiyetinin altını çizdikten sonra, bu olgunun hayvanlar üzerindeki etkilerini aktardı ve uluslararası hukukta iklim değişikliğine ilişkin düzenlemeler açısından hayvan haklarının ihmal edilen bir konu olduğunu belirtti.
Kongrenin ikinci gününde Türkiye’den ve yurt dışındaki diğer üniversitelerden öğrenciler hayvan haklarına ilişkin çeşitli konularda sunumlarını gerçekleştirdiler. İlk oturumda Bielefeld Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Dilara Yüksel Almanya’da Hayvan Haklarına ilişkin koruma rejiminin tarihsel olarak nasıl geliştiğini ve Hatice Yıldırım Avrupa’da, özellikle Avrupa Birliği özelinde hayvan haklarını ihlal eden uygulamaları ve bunlara karşı getirilmiş olan yasal düzenlemeleri anlattı. Oturumun son konuşmacısı olarak ise İstanbul Gedik Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Ertuğrul Mercan Türk Hukukunda ve Karşılaştırmalı Hukukta hayvan haklarının nasıl düzenlendiğini aktardıktan sonra, Türk hukukunda hayvan haklarının daha etkin nasıl korunabileceğine dair önerilerini sundu.
Kongrenin ikinci günün, diğer yarısında ise Bielefeld Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri Kaan Altun, Merve Yıldızhan ve Lefke Avrupa Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Seçil Düzkaya hayvan haklarına ilişkin farklı konuları ele aldı. Kaan Altun sunumunda Almanya Anayasası’nda hayvanların nasıl ele alındığını açıklarken, Merve Yıldızhan tebliği kapsamında insan ve hayvan ilişkilerinin önemine, Almanya’da hayvanlara yönelik yaklaşımlara yer verdi. Seçil Düzkaya ise bir hak öznesi olarak hayvanın hukuken nasıl ele alınabileceği konusunu tartışarak, nasıl ki şirketlere tüzel kişilikler tanınıyor ise hayvanlara da hukuki bir kişilik tanınarak haklar verilmesi gerektiği kanaatinde olduğunu aktardı.
Kongrenin son oturumunda ise Bielefeld Ünivestiesi Hukuk Fakültesi öğrencileri Seda Gündoğdu ve Ebru Okutur sunumlarını gerçekleştirdi. Gündoğdu sunumunda hayvan haklarına dair Almanya’da tartışılan güncel konuları aktardı. Okutur ise Almanya’da hayvan haklarına ilişkin kanuni düzenlemeleri ve bu konuda Alman yargı mercilerinin yaklaşımını ele aldı.
Kongre sonunda KAHUM Müdürü olarak Doç. Dr. Gülsün Aygörmez, kongrenin farklı ülkelerden öğrencileri bir araya getirerek hayvan hakları konusundaki farklı yaklaşımların tartışılmasını sağlamak açısından çok verimli bir fırsat yarattığını belirterek, KAHUM bünyesinde bu nitelikteki etkinliklerin önümüzdeki dönemde de gerçekleştirileceğini aktardı ve kongreye destek veren Pendik Belediyesi, Pendik Konseyi, İstanbul Gedik Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne ve KAHUM asistanları Ar. Gör. Elif Naz Arıkan ve Ar. Gör. Mehmet Korkmaz’a teşekkür etti.